ŞEMSİYE TAMİRCİSİ
Gezginci bir şemsiye tamircisi yol kenarında oturmuş işini yapıyordu. Tamirci işinin gereklerini yerine getiriyor, tamir edilecek kısımları dikkatle ölçüyor, yama koyuyor, telleri teker teker deneyerek güçlendiriyordu.
Uzaktan kendisini takip eden gencin farkında bile değildi. Bir süre sonra genç yanına yaklaştı ve hayranlık dolu ifadeyle:
“İşinizi çok iyi yapıyorsunuz” dedi.
Şemsiye tamircisi elindeki işi bırakmadan cevapladı:
“Evet, ben her zaman işimi iyi yapmak için uğraşırım.”
“Müşterilerin yaptığın işin iyi ya da kötü olduğunu ancak sen gittikten sonra anlayabilecekler” diye devam etti delikanlı.
Şemsiye Tamircisi:
“Evet haklısın.”
Genç:
“Bu tarafa tekrar gelecek misiniz?”
Şemsiye Tamircisi:
“Hayır.”
Genç:
“O halde bir şemsiye için neden bu kadar uğraşıyorsunuz? Hâlbuki işinizi çabucak halledip ileride yeni müşteriler bulabilirsiniz.”
Çok fazla konuşmayı sevmeyen şemsiye tamircisi gence ders niteliğinde şu cevabı verdi:
“Eğer ben işimi iyi yaparsam, benden sonra buradan geçecek tamircinin işi kolaylaşacak. Fakat kötü malzeme kullanır ve baştan savma iş çıkarırsam, halk bunu er ya da geç anlayacak ve daha sonra buradan geçecek olan tamirciye iş vermeyecektir.”